Tarihçe 03 Şubat 2025, 15:50
İÇİNDEKİLER
1-Kulp Tanıtım
Çok eski bir ilçe merkezidir. 1540 tarihli tahrir defterinde Kulp'u Diyarbekir eyaletine bağlı 11 Ocaktan biri olarak görmekteyiz. Daha eskilerde Muş vilayetine bağlı kalmış, 1297 yılına dek Lice sancağına bağlı bir bucak iken, aynı yıl ilçe haline gelmiştir. Eski adı Pasur idi. "Pa" baş anlamındaydı. Pasur'un anlamı da Başkale olarak anlaşılıyor. Kulp adı ise mahalli söylentilere göre vaktiyle Kafrum Kalesi'nde oturup, bölgeye egemen olup "KULPO" isimli bir derebeyinden kalmadır.
Tarihin ilk çağlarında bu bölgeye Sümerler yerleşmiş, daha sonra bir süre de Etiler egemen olmuşlardır. Ardından konuklar ve Kimriler yerleşmişlerdir. Bölgede bu dönemden itibaren egemen olan Asurlular'ın egemenliği M.Ö. 606'da son bulunca önce Medler'in, sonra Persler'in eline geçmiştir. M.S. 226'da Romalılar'ın, 637 yılında ise Halid bin Velid tarafından fethedilmiştir. Bir süre Cizre'ye, sonra Diyarbakır'a ve Silvan'a bağlanmış, Şeyhoğulları , Büveyhoğulları, Mervanoğulları eline geçmiş, 1515 yılında burayı Osmanoğulları fethetmiştir.
Kulp ilçesinin bağlı bulunduğu Diyarbakır merkez ilçeye olan uzaklığı 127 km. olup, yılın her mevsiminde ulaşım rahatlıkla sağlanabilmektedir.
İlçe ekonomisi coğrafyanın tarıma elverişli olmamasından ötürü hayvancılığa, arıcılığa, ipek böcekçiliğine dayalıdır. Bölgenin dağlık olması büyükbaş hayvancılığını tetiklemiştir. Ayrıca ilçede dut ağaçlarının yoğun olarak bulunması sadece dut yaprağı ile beslenebilen ipek böceklerinin yetişmesine ve Türkiye’de 1.önemde ipek böcekçiliği yapılmasını sağlamıştır .Ceviz, badem,küçük tatlı soğan, yerli elma, armut ve bol miktarda üzüm de ilçede yetişmektedir.
İpek Böcekçiliği
Ülkemizde ipek böceği bakımından 1. merkezidir. 2000 yılında 5 olan üretici sayısı, günümüzde 800’den fazladır. Türkiyenin el tezgahında ipek dokuma yeri olan tek yerdir.”Pasuri” markasıyla ipek şal,kravat,puşi üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda ülkemiz genelinde yaş koza üretiminin yüzde 60 bölümü, Kulp bölgesinden sağlanıyor.
Kafrum Kalesi
İlçe merkezinin 10 km güneydoğusunda bulunan doğal kayalık üzerine Bizans döneminde güvenlik amacıyla inşa edilmiştir.
Kulp ilçesine ismini veren, Derebeyi Kulpo’nun bu kaleyi kullandığı bilinmektedir. Eyyübiler ve Artuklu döneminde kullanılan kale, daha sonraki dönemlerde Kulp Beyliğinin merkez kalesi olmuştur. İlk başlarda Acemlerin elinde bulunan kale, daha sonra Bizanslıların eline geçmiştir. Osmanlı devrine dayanan yıllarda, Atabeyliler Bizanslılarla savaşarak bu kaleyi alırlar. Osmanlılar her tarafta adalet sağlanması içini bu kaleyi de kendilerine bağlar. Bu kale: Mirek Mir Muhammed tarafından yönetilmiştir. Kale, görünüşüyle iki parça şeklinde ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır. Kalenin yüksekliği muhtemelen 25-30 metre civarındadır.
İnkaya Mağaraları
İlçe merkezine bağlı İnkaya (Kanikan) köyündedir ve köy ilçe merkezine 25 km uzaklıktadır.
İnkaya: Yontma Taş Devrinden kalan mağaralar ve mezar evleriyle tanınır.Mağaraların içinde kaya mezarları mevcuttur.
Taşköprü
Kulp’u Silvan ve Hazro’ya bağlayan ve adını köyün isminden alan Taşköprü’de: köyün kuzeybatısında bulunur. Köprü: Sultan II. Abdülhamit döneminde yapılmıştır. Mimarisi ile, Batman’da bulunan Malabadi köprüsüne benzer. Köprü: köyün kuzeyindeki kayalıklardan kesilen özel biçimli taşlardan yapılmıştır.
Telli Ağa Kasrı
Köşk, Telli Ağa ve kardeşi Abdül Ağa tarafından 1650-1670 yılları arasında yapılmıştır. Köşkün yapımında kullanılan taşlar, Taşköprü köyünden getirilmiştir. Köyün üst kısmında bulunan köşkün dört bir yanı bahçelerle çevrilidir. Doğusunda bir şelale ve şelalenin altında bir havuz bulunur. Köşk, 2 katlı olup, doğusunda Abdül Ağa, batısında ise Telli Ağa otururmuş. Zamanla toprak tabakasının zayıf ve kaygan olmasına bağlı olarak yer yer göçmeler neticesinde yapı harap halde günümüze ulaşmıştır. Batıya bakan kısmında, küçük bir bölüm, hala ayakta durmaktadır.